“Tıpta Uzmanlık Kurulu” görüşü olmaksızın, Sağlık Bakanlığı veya SGK hangi sağlık uygulamalarının, hangi uzman hekim veya hekimlerce yapılabileceğine ya da yapılamayacağına karar veremez.

Sağlık uygulamalarının hangi uzman hekim veya hekimlerce yapılıp, yapılamayacağına Tıpta Uzmanlık Kurulu gibi bilimsel kurulların görüşlerinden yararlanarak Sağlık Bakanlığı tarafından karar verilebilecektir.

Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun “Uzmanlık Dallarının Temel Görev ve Temel Yetkilerinin Çerçevesi” konulu 17.02. 2017 tarih ve 845 sayılı kararında, “Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği veya benzeri diğer düzenlemeler yapılırken çekirdek müfredatlarda uzmanlık dallarına özgü sıralanmış yetkinliklerin ve bu yetkinliklerin düzeylerinin o daldaki uzmanlara kazandırılması zorunlu olan yetkinlikler ve düzeyler olarak değerlendirilmeli” denildikten sonra, Geri ödemeye ilişkin sözü edilen bu düzenlemeler (SUT vb.) bir tıbbi iş veya işlemin kim tarafından yapıldığı takdirde ödeme yapılıp yapılmayacağını veya bu iş ve işlemler için ne kadar geri ödeme yapılacağını belirleyen düzenlemeler olduklarından bir tabip veya diş tabibinin uzmanlık dalına göre hangi iş ve işlemleri yapıp yapamayacağı yönünde doğrudan kullanılmamalıdır. Bu düzenlemelerde değişiklik yapılırken Tıpta Uzmanlık Kurulu görüşüne ihtiyaç duyulması halinde yapılacak olan değişiklikler bu düzenlemeleri yapmaya yetkili kılınmış kurumlarca yukarıda tarif edilmiş açıklamalar ile belli bazı iş ve işlemler hakkında alınmış Kararı varsa Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun bu Kararları da göz önünde tutularak yapılmalıdır.” denilmiştir.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 5 Kasım 2014 tarih ve YD İtiraz No. 2014/ 678 sayılı kararında ise; “Sağlık Uygulama Tebliği kapsamındaki sağlık uygulamalarının hangi uzman hekim veya hekimlerce yapılabileceğini veya yapılamayacağını belirleme yetkisi, ülkemizdeki sağlık otoritesi olan Sağlık Bakanlığı’na aittir. Bu şekilde bir belirlemeyi ancak Tıpta Uzmanlık Kurulu gibi bilimsel kurulların görüşlerinden yararlanarak Sağlık Bakanlığı yapabilecektir. Sağlık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan bilimsel bir kuruldan görüş alınmadığı sabit olduğundan, SGK tarafından yayınlanan tebliğin dava konusu maddelerinde hukuka uyarlık bulunma(dığına)” hükmolunmuştur.

Danıştay 15. Dairesi’nin 19 Şubat 2014 tarih ve E. 2013/ 10137 sayılı kararında da benzer şekilde; “Tıpta Uzmanlık Kurulu’nun uzmanlık dalları itibariyle görev alanlarını belirlemeye yönelik ve hangi tedavinin hangi branşta uzmanlaşmış hekimlerce yapılabileceğine yönelik olarak görüş ve karar alınmadan ve düzenlemeyi gerekli kılan tıbbi ve bilimsel gerekler ortaya konulmadan tesis edilen Tebliğ hükümlerinde ve bu hükümlerinin kaldırılması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır” denilmiştir.

Görüldüğü gibi, SUT değişikliklerinin bir uzman hekimin hangi iş ve işlemleri yapıp yapamayacağı yönünde doğrudan kullanılması Danıştay tarafından hukuka aykırı bulunmuştur.